nbsp;
Fatalizm (Kadercilik, Yazgıcılık) Nedir?
“Fatalizm” kelimesi, bazı gelecekteki olaylar veya kaçınılmaz olduğu düşünülen olaylar karşısında istifa tutumuna atıfta bulunmak için yaygın olarak kullanılsa da, filozoflar genellikle başka bir şey yapma konusunda atıfta bulunmak için bu kelimeyi kullanırlar. Bu görüş çeşitli şekillerde tartışılabilir:
- Mantıksal yasalara ve metafiziksel gereksinimlere itiraz ederek
- Tanrı’nın varlığına ve doğasına itiraz ederek
- Nedensel determinizme itiraz ederek
İlk olarak tartışıldığında, genellikle “Mantıksal ölümcül” (veya bazı durumlarda “Metafiziksel ölümcül”) denir; İkinci şekilde tartışıldığı zaman, genellikle “Teolojik kadercilik” olarak adlandırılır. Üçüncü şekilde tartışıldığı zaman, şu anda genel olarak “kadercilik” olarak adlandırılmamaktadır ve bu tür tartışmalar burada tartışılmayacaktır.
Kadercilik, gerçekleşen ya da karar verilen bir şey olduğunu kabul eden zihnin tutumudur. Bu kabul, bağlayıcı veya kararname veren bir maddeye olan inancı ima etmek için alınabilir. Bu imaların gelişimi kader kişiliğiyle, eski Yunan ve Roma mitolojisinde ve Nornlarla birlikte İskandinav mitolojisinde bulunabilir. Daha sonraki kadercilik doktrinleri, determinizm ile eş anlamlı olarak tanımlanabilir, ancak bir ayrım yapmakta fayda vardır.
Determinizm ahlaki sorumlulukla uyumlu olarak temsil edilebilse de, doğru bir şekilde anlaşılan kadercilik, pratik etiği hiçbir şeye indirmeyecek, ancak insanların kendilerini olayların gidişatına kayıtsızca istifa etmesi gerektiği tavsiyesinde bulunacaktır. Bu nedenle, katı irade, Augustinian ve Pelagian, yarı Pelagian veya Molinist doktrinin arasındaki özgür irade, zarafet ve önyargı konusundaki farklılıklardan kaynaklanan büyük Hıristiyan tartışmalarında aranmaz. Sessizler, Hristiyanlar arasında, ilham alanlarına eleştirel olmayan güvenleri ile, Fatalistik davranış normuna, Calvinistler veya Jansenistler gibi, yaygın olarak tanınan determinizmin partizanlarından herhangi birine göre daha yaklaşmış olarak kabul edilebilir.