İlk Çağ felsefesi (Antik Çağ)
Antik Yunanlılar, sadece ilk büyük düşünürler olmakla kalmayıp aynı zamanda düşüncelerinin derinliği için de dikkat çekiciydi. Yaşamanın kendisinin bir mücadele olduğu zalim eski dünyada, insanın birliğini ve türünün diğerleriyle olan ilişkisini düşünürdüler. Bu derin düşünce tarzı Platon’un diyaloglarında, özellikle de Protagoras’ta canlı bir şekilde gösteriliyor.
Protagoras’taki Plato, insanlara dünyaya hayatta kalmak için ihtiyaç duydukları becerileri nasıl verdiğini açıklamak için bu ismin ünlü sofistini kullanıyor. Onlardan biri, erdem, insanlara kolay gelmediği için öğretilmelidir.
Sokrates erdemin öğretilemeyeceğini ve Protagoras’a şu şekilde yanıt verdiğini iddia eder: “Bir zamanlar sadece tanrılar vardı ve ölümlü yaratıklar yoktu. Ancak bunların da yaratılması gerektiğine gelince, tanrılar onları yeryüzünden ve ateşinden ve her iki elementin yeryüzünün içindeki çeşitli karışımlarından çıkardılar.”
Onları gün ışığına çıkarmak üzereyken, Prometheus ve Epimetheus’a kendilerini donatmaları ve uygun niteliklerini birkaç kez dağıtmalarını emretti. Epimetheus, Prometheus’a şunları söyledi: “Dağıtmama izin verin, siz de inceleyin.” Bu kabul edildi ve Epimetheus dağıtımı yaptı. Zayıflığı süratle donatırken, süratsizce güç verdiği birileri vardı; bazıları silahlandı, bazıları silahsız bıraktı; ve sonuncusu için, başkaları için bir koruma aracı, bir kısmı büyük yapmak ve büyüklüklerini koruma olarak kullanmak, diğerini ise doğada havada uçmak veya toprağa dalmak gibi küçük olanları için tasarlanmış; bu onların kaçış yolu olacaktı…
Böylece, çok akıllı olmamakla birlikte, kaba hayvanlara vermesi gereken tüm nitelikleri dağıttığını unutmuş ve hala kanıtlanmayan insana gelince, korkunç derecede şaşırmıştı. Şimdi, bu şaşkınlık içinde iken, Prometheus dağılımı incelemek için geldi ve diğer hayvanların uygun şekilde döşenmiş olduğunu, ancak o adamın tek başına çıplak ve ayakkabısız olduğunu ve ne yatağı ne de savunma kolları olmadığını buldu.