Historizm (Tarihselcilik) Nedir?
Tarihselcilik yazının tarihi ,tarih yazıcılığı terimi, aynı zamanda tarihsel yazının teorisi ve tarihini de ifade eder. Modern tarihçiler, insan faaliyetlerinin bir kaydını yeniden yapılandırmayı ve daha derinlemesine bir anlayış elde etmeyi amaçlamaktadır. Görevlerinin bu anlayışı, 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarındaki gelişmelerden yola çıkarak oldukça yenidir. Bu doğal, kaçınılmaz bir insan etkinliğidir. 18. yüzyılın sonlarından önce, tarihçilik hiçbir medeniyetin merkezinde durmuyordu. Tarih neredeyse hiç önemli değildi. Bu daha büyük hırs, din, felsefe ve belki de şiir ve diğer yaratıcı edebiyat için daha uygun oldu.
Tüm insan kültürleri geçmişle ilgili hikayeler anlatır. Atalara, kahramanlara, tanrılara ya da belirli insanlara kutsal olan hayvanların tapuları kaydedilecek yazılar yazılmadan çok önce zikredilmiş ve ezberlenmiştir. Gerçekleri, sürekli tekrarlarının gerçekliği ile doğrulandı. İnsan geçmişinin bir bölümünde olayları ve düşünce ve hissetme yollarını doğrulayan bir hesap olarak tanımlanabilen tarih, bu arketipsel insan anlatı etkinliğinden kaynaklanmaktadır.
Efsane, efsane, epik şiir ve romanla ortak bir ata paylaşırken tarih elbette bu biçimlerden ayrıldı. Gerçeğe olan iddiası, kısmen, tanımladığı tüm kişilerin veya olayların geçmişte bir zamanda gerçekten var olduğu veya meydana geldiği gerçeğine dayanmaktadır. Tarihçiler, bu kişiler veya olaylar hakkında bir türlü belgesel kanıtla desteklenemeyecek veya en azından önerilemeyecek hiçbir şey söyleyemezler. Bu tür kanıtlar geleneksel olarak mektup, yasa, idari kayıt veya önceki tarihçilerin hesapları gibi yazılı bir şey biçimini alır. Ek olarak, tarihçiler bazen insanlarla röportaj yaparak kendi kanıtlarını oluştururlar. 20. yüzyılda, tarihsel kanıtların kapsamı, diğer birçok şeyin yanı sıra, hava fotoğraflarını, ağaç halkalarını, eski paraları, giysileri, hareketli resimleri ve evleri içerecek şekilde genişledi. Modern tarihçiler, İsa’nın imgesini taşıyan Turin Örtüsü’nün yaşını karbon-14 buluşması ile belirlediler ve Anna Anderson’un büyük testler olarak gördükleri Anna Anderson’un DNA testi ile Çar Nicholas II’nin kızı olduğu iddiasını geçersiz kıldılar.