Varlık Felsefesi Nedir?
Yunan felsefesi olan büyük entelektüel macera, biraz basit bir bakış açısıyla, tarihsel olarak aşağıdaki sırayla meydana gelen üç temel soru etrafında yapılandırılmış olarak kabul edilebilir:
- Varlık Nedir?
- Varlık Nasıl Oluşur?
- Birşeyin Var Olup Olmadığını Nasıl Anlayabiliriz?
Bunlar daha sonra ayırt edilebileceklerin ardında yatanlar olabilir. Platon’un öğrencisi Xenocrates, Yunan felsefesinin, fizik, etik ve mantığın üç ana bölümü olarak görev yapar. Çünkü bu varlık hakkındaki sorgulamayı teşkil ediyor. O zaman Yunan düşüncesi bağlamında ‘varlık’ (genellikle “gerçek” veya “gerçek” ek nitelikleri ile karakterize edilir), alışılmadık akı ve görünürde çeşitliliğe alışkın biçimde karşı çıkan sonik tek, kalıcı, değişmeyen, temel gerçekliği ifade eder. Bu gerçeklik başlangıçta basitçe görünüşlerin çokluğunun evrimleşebileceği bir tür substrat olarak görülür, ancak aşamalı olarak mutlak birlik (veya tersine sonsuz çokluk), sonsuzluk gibi diğer özelliklere eklenir. nihayetinde zamansızlık), temelde maddi bedensellik) ve rasyonellik (ya da tersine, kör gereklilik) için anlamsızlık, kısacası, “varlık” (açık veya ousia), Yunan felsefesinde, düşünülebilecek tüm kavramların deposu haline gelir. Çevremizde gördüklerimizin idealize karşıtlarını karakterize etmektir.
Varlık kelimesi bir isimdir. Bu nedenle, ya (yani, var olan her şeyin özü, doğası ve özü) olduğunu veya haklı olarak söylenebilecek herkes için ortak bir özellik olduğunu belirtir. İkinci bir kabulde, aynı kelime ‘olmak’ fiilinin şu anki katılımcısıdır. Bir fiil olarak, artık genel olarak var olan, hatta genel olarak var olan bir şeyi değil, verilen gerçekliğin gerçekte olduğu ya da var olduğu eylemini ifade eder. Bu eylemi, genellikle ‘varlık’ olarak adlandırılan şeye aykırı olarak ” olma ” diyelim. Anlaşılan, en azından akla “olmak” ile “olmak” arasındaki ilişki karşılıklı değil. ‘Olmak’ düşünülebilir, ‘olmak’ değildir. Var olan ya da var olan bir şeye ait olma dışında bir ‘olduğunu’ düşünemeyiz. Ancak bunun tersi doğru değildir. Varlık, gerçek varoluştan ayrı olarak düşünülebilir; Öyle ki, varlık alemindeki tüm ayrımların ilk ve en evrensel olanı, onu gerçek ve mümkün olanınki iki sınıfa bölen olmasıdır. Şimdi, gerçek varoluştan ayrı düşünmemek için, mümkün olduğu kadar basit bir varlığı düşünmek nedir? ‘Mümkün’, henüz almayan veya çoktan kaybetmiş olan bir varlıktır. Fiili varoluştan ayrı düşünülmekle birlikte, fiili varoluş varoluştan ayrı düşünülmezken, filozoflar, metafiziğin ilk ilkesi olarak eksi fiili varoluşu öne sürerek insan aklının temel özelliklerinden birini elde edeceklerdir.