BİLGELİK SEVGİSİ OLARAK FELSEFE
Felsefe,bilgelik‘in Doğruluk’tan geldiği ve gerçeğin gerçeklikten geldiği gerçeğidir. Halen fizikte bulunan birçok hata nedeniyle, felsefenin birçok yanlış ve saçma fikirle yozlaşmış olması da şaşırtıcı değildir. Ne yazık ki, bu hatalar aslında en güzel ve en önemli konunun ne olduğuna büyük zarar veriyor. Felsefenin sorunları her zaman İnsanlığın sorunları olarak tezahür ettiği için bu önemsiz değildir ve bu, modern dünyanın neden bu kadar derin problemlere maruz kaldığını (örneğin, Doğanın imhası ve Dünya’nın ikliminde ortaya çıkan değişim ve temiz üretme kabiliyeti gibi) açıklar. hava, su ve yiyecek). Felsefenin temel problemi daima duyularımızı (sınırlı olan) ve sonuçta ortaya çıkan fikirler dilimizi (Duygularımızın Temsilleri olan ve dolayısıyla aldatıcı olan) varolanların gerçek dünyası ile ilişkilendirmek olmuştur. Ne yazık ki, binlerce yıl boyunca ‘neyin var olduğunu’ doğru bir şekilde tanımlamamış olması nedeniyle, mutlak tek gerçeğin mutlak gerçeklerin olmadığı “aydınlanmış postmodernizm” zamanında yaşıyoruz. Ancak yanılıyorlar, basitçe varsayımlarında bir hata yaptılar ve bu da kuruluşlarının neden bir çelişki olduğunu açıklıyor. Aristo’nun 2.350 yıl önce yazdığı gibi:
Son olarak, eğer hiçbir şey gerçekten iddia edilemezse, sonraki iddia bile yanlış olur, gerçek bir iddia olmadığı iddiası. (Aristo)